28 Nisan 2012 Cumartesi

30 nisan - 4 mayıs Ekonomik Takvim

Süt fiyatlarının ABD ekonomisi için anlamı


Süt fiyatının altında yatan gerçek


Pek çok üründe fiyatların düşmesi hem ekonomiler hem tüketiciler için olumlu algılanırken süt fiyatlarında son zamanda yaşanan düşüş hayra alamet olarak görülmüyor.

Ekonomilerde enflasyonunda etkisi ile fiyatların artması keyifleri kaçırırken bir üründe fiyat düşüşü daha temkinli takip ediliyor.
Süt fiyatlarındaki düşüş, 5 dolara yaklaşan benzin fiyatı yanında tüketiciyi mutlu etse de ekonomik görünüm için o kadar da iyi bir haber olduğu söylenemez.
Geçtiğimiz yıllarda süt fiyatlarında yaşanan düşüş ekonomilerin yavaşladığına sinyal olarak algılanırdı. Günümüzde de yeniden fiyatlarda düşüş gözleniyor. Tüketicinin enflasyon beklentileri için olumlu bir gelişme olsa da ConvergEX başekonomisti Nicholas Colas bu durumun ‘Büyük Buhran’dan beri gözlenen konjoktürel bir süreç olduğunu belirtti.
2012’de yaşanan düşüş Colas hem ABD ekonomisi hem de küresel iyileşme açısından bir uyarı niteliği taşıdığına vurgu yaptı.
2001, 2004, 2007 ve 2011 yıllarında yukarı çıkan fiyatlar resesyonda olunan 2002-03 ve 2009 yıllarında yönünü aşağı çevirmişti.
Eylül ayındaki tarihi zirveler sonrasında süt fiyatlarında kademeli olarak düşüş gözlendi Süpermarketlerde satış fiyatları yüzde 4 düşerken distribütörlerde fiyatlar yaklaşık yüzde 25 gerileme yaşandı. ABD’de mevcut fiyat galon başına 3,86 dolar olurken talebin azalması ile rakamın daha da düşeceği öngörüsü hakim.
Emtia olarak bakıldığında sütte vadeli kontratlar son bir ayda yüzde 6 yükseldi.
Ekonomilerdeki durgunluk sinyallerinin ilk etkilediği nokta olan süt fiyatları daha büyük düşüşler öncesinde uyarı niteliği taşıyor. Düşen fiyatlar düşük ihracat ve küresel piyasalarda azalan talebinde göstergesi.

27 Nisan 2012 Cuma

dikkat

Değerli Arkadaşlar !
 1676-91 aralığı tamam mı devam mı diyeceği aralık olarak görülmekte..
herkes iradesine ve kısmetien göre beklemeyi deneyebilir.
Bizim kar satışına geç diye gösterebileceğimiz bolge burası.. +- 5 usd  her zaman toleranslar düşünülmeli..

bu seviyeyi kıramazsa beklenen sert satışlar ile karşılaşabiliriz.. çoğu aslında bu seviyelere bile gelmeden satış bekliyordu.. tüm hava ve ortam düşecek diye yayımlandı basın ya da büyük fon sahipleri.. Tabiri caizse agzı olan konuştu; büyük fona sahip olanlar ters köşe için konuştu.. konuşan konuşana sonuçta kararsız bir altın ortaya çıktı..
bizim dikkatimizi çok isteksiz ve nazlana nazlana çıkışını farkedince DİKKAT başlığı attık.. amacımız korkutmak ya da üzmek için değildi..

ABD büyüyemedi ise ALTIN büyür :)


ABD ekonomisi beklenenden yavaş büyüdü

ABD ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 2.2 ile beklenenden daha yavaş büyüdü

ABD ekonomisi 2012 yılının ilk çeyreğinde, stoklardan gelen daha küçük çaplı katkının, bir yılı aşkın sürenin en hızlı büyümesini gösteren tüketici harcamalarının etkisini gölgelemesi sonucu, beklenenden daha yavaş büyüdü.

ABD'de üretilen tüm mal ve hizmetlerin değerini gösteren gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYİH) ilk çeyrekte, yıllık bazda yüzde 2.2 büyüdü. Bu veri, geçen çeyrekte yüzde 3 büyümüşü. Bloomberg News'un anketine katılan ekonomistlerin tahmin medyanına göre, büyümenin yüzde 2.5 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyordu. Ekonominin yüzde 70'lik kısmını kapsayan hanehalkı harcamaları, beklentileri aşarak yüzde 2.9 arttı.

İstihdam yaratma ve gelir artışları, otomobil bayilerinin ve Target Corp. gibi perakendecilerin satışlarını artırmaya yetti ve ABD ekonomisinin denizaşırı piyasalardaki zayıflıkla baş etmesine yardımcı oldu. Fed yetkilileri bu hafta, büyümenin "ılımlı" kalması beklediklerini belirttiler ve bu durum, borçlanma faizlerini en az 2014 yılının sonuna kadar düşük seviyelerde tutma taahhütlerini destekliyor.

New York'ta FTN Financial baş ekonomisti Christopher Low, veri açıklanmadan önce yaptığı değerlendirmede, "Bu, nihai talepten daha fazla büyüme gelmesi ile birlikte, sağlıklı bir çeyrekti" dedi ve "Tüketici harcamaları arttı. Sürdürülebilir toparlanma yönünde ilerliyoruz. Ancak zafer ilan etmek için çok erken" yorumunda bulundu.

Cep telefonlarınıza gelen cevapsız çağrılara dikkat!


Cep telefonlarınıza gelen cevapsız çağrılara dikkat!


Son dönemlerde cep telefonlarına yurt dışı numaralardan gelen çağrılarına dönen cep telefonu kullanıcıları yüksek cep faturaları ile karşılaşınca şok oluyor.
Telefonla uluslar arası dolandırıcılık devam ediyor. Şikayet Portalı Şikayetvar’a gelen şikayetler incelendiğinde ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor. Özellikle faturalı hat kullanıcılarının cep telefonlarına gelen yurt dışı numaralarından gelen çağrılar birçok kişiyi mağdur ediyor. Özellikle yurt dışındaki ülkelerle bağlantıları olan kişiler bu numaralara dönüş yapıyor ve sonrasında gelen kabarık faturalarla şok oluyor.
TELEFONLA ULUSLARARASI DOLANDIRICILIK
Genellikle faturalı hatları arayarak çağrı bırakan +35989, +39319, +22455, +35987 ile başlayan yurt dışı numaralarını geri aradığınız zaman hattınız 900'lü hatlar olarak bilinen özel hatların tarifesi ile ücretlendiriliyor. Bu dolandırıcılar sürekli yeni yöntemler deneyerek vatandaşları dolandırmaya devam ediyor. Yeni bir dolandırıcılık yöntemi olan bu yöntem ile telefonunuz bir kez çalıyor ve kapanıyor. Siz cevapsız çağrıyı gördüğünüzde numarayı geri arıyorsunuz. Bu tuzağa düşmemek için, tanımadığınız bir numaradan size cevapsız çağrı gelirse sakın geri aramayın. Merak sonrası altından kalkamayacağınız bir fatura ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
GECE GELEN ÇAĞRILARA DİKKAT!
Cep telefonlarına gelen cevapsız çağrılara dönenler gelen faturalar sonrası dolandırıldıklarını anlattılar.
“Aynı telefon numaramı 10 senedir kullanıyorum. Son zamanlarda gece 01.00 - 03.00 saatleri arasında yurt dışı numaralardan telefonuma çağrılar gelmekte. Genellikle Bulgaristan numaraları. Ancak arayanlar hep farklı numaralar. Bu konuyu internette araştırdım. Bu şekilde gelen aramaya geri dönüş yapıp yüksek telefon faturaları ödemek zorunda kalmış insanları öğrendim. Konudan bunalmış bir şekilde gsm operatörünün hizmetlerini arayarak ‘Telefonuma Türkiye dışı bir yerden arama gelmesini engellemek istiyorum' dedim. Karşımdaki bayan kişi böyle bir şeyin mümkün olmadığını istersem benim yapacağım yurt dışı aramaları engelleyebileceğini söyledi. Bu nasıl bir mantıktır ki insan kendi aramalarını engelleyebiliyor da, başkasının kendisini aramasını engelleyemiyor. İnsan kendisinden neden rahatsız olsun. Naşkasının aramasından rahatsızlık duyuyorum. Arama yapan numaralardan bazıları.+22455612186 +359877695109 +40768149244.”
YURT DIŞINDA İŞ ORTAĞI AKRABASI OLANLAR DİKKAT!
“+35989 ile başlayan yurt dışı numarası bana çağrı bıraktı. Yurtdışında çalıştığımız firmalarda var. Onlardan biri sanıp aradım. Merak ettikçe aramalarım arttı. Sonra gelen ftura ile şok oldum.”
“Yurt dışı numarası olduğunu anladığım numaradan çağrılar geldi. Yurt dışında çok fazla akrabamız olduğu için çağrıya geri döndüm. Aradığımda karşıma çıkan kişi uzun uzun konuşmaya çalıştı. Ki bunun için de genelde kadınlar açıyor telefonu anladığım kadarıyla. Sonrasında gelen faturamda bu numaraların özel numara olarak ücretlendirildiğini görünce şok oldum.”

ENFLASYON MAYIS AYINDA DÜŞECEK


ENFLASYON MAYIS AYINDA DÜŞECEK

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantı özetine göre yıllık enflasyon Mayıs ayında keskin şekilde düşecek.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, özellikle, on iki aylık birikimli cari dengede Kasım ayında başlayan iyileşmenin Mart ve Nisan aylarında daha da belirginleşmesinin beklendiğini, orta ve uzun vadede ise yatırımlarda devlet yardımını esas alan yeni teşvik paketinin bir yandan cari açığın azalmasına katkıda bulunurken diğer yandan arz yönünden büyümeye destek vereceğini belirtti.
Para Politikası Kurulu'nun 18 Nisan tarihinde gerçekleştirdiği toplantıya ilişkin özet, Merkez Bankası'nın sayfasında yayımlandı.
Özette, Mart ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,41 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 10,43 seviyesinde sabit seyrettiği hatırlatıldı.
Bu dönemde uluslararası petrol fiyatlarındaki artışın etkisiyle enerji grubu yıllık enflasyonundaki yükselişin sürdüğü, diğer taraftan temel mallar grubunda yıllık enflasyon yavaşlarken hizmet fiyatlarındaki ılımlı seyrin tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ettiği belirtildi.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda, mevsimsellikten arındırılmış işlenmemiş gıda fiyatlarının Mart ayında taze meyve sebze fiyatlarına bağlı olarak gerilediği, işlenmiş gıda grubunda ise fiyatların artış oranı aylık bazda oldukça yavaşlarken, birikimli etkilere bağlı olarak yıllık enflasyonun yüksek seviyesini koruduğu ifade edildi.
Mart ayında, uluslararası petrol fiyatlarındaki yükseliş ve Türk Lirası'ndaki değer kaybı sonucunda akaryakıt fiyatlarında gözlenen artışın yıllık enerji enflasyonunun yükselişinde belirleyici olduğuna vurgu yapıldı. Nisan ayından itibaren geçerli olmak üzere doğalgaz ve elektrik tarifelerinde yapılan artışlarla enerji fiyatlarındaki yükselişin süreceği, söz konusu artışların tüketici fiyatlarına doğrudan etkisinin ise yaklaşık 0,5 puan olacağının öngörüldüğü bildirildi.
Hizmet grubunda bu dönemde lokanta oteller dışındaki alt gruplarda yıllık enflasyon gerilerken, özellikle kiradaki tarihsel düşük aylık artış oranının dikkati çektiği belirtilerek, mevsimsellikten arındırılmış fiyat ve yayılım verilerinin hizmet fiyatlarındaki ılımlı eğilimin korunduğuna işaret ettiği kaydedildi.
Temel mal grubunda ise Türk Lirası'ndaki değer kaybının dayanıklı mal fiyatlarına yansımalarının oldukça yavaşlamasıyla yıllık enflasyonun gerilediği, ancak başta giyim fiyatları olmak üzere, dayanıklı tüketim malları dışında kalan temel malların yıllık fiyat artış oranındaki yukarı yönlü eğilimin Mart ayında da sürdüğü belirtildi.
-Enflasyonu etkileyen unsurlar-
2011 yılının son çeyreğine ilişkin milli gelir verilerinin Ocak Enflasyon Raporu'nda ortaya konulan görünümle uyumlu seyrettiği, buna göre iktisadi faaliyet dönemlik bazda ılımlı bir büyüme sergilerken, talep bileşenlerindeki dengelenmenin güçlenerek sürdüğü kaydedildi. Bu dönemde yurt içi talep yataya yakın bir seyir izlerken net dış talebin gerek dönemlik gerekse yıllık büyümenin temel sürükleyicisi haline geldiğinin görüldüğüne işaret edildi.
Kurul'un, iktisadi faaliyette bir süredir gözlenen ivme kaybının 2012 yılının ilk çeyreği itibarıyla daha da belirginleştiğini belirttiği ifade edilerek, ''Buna göre iktisadi faaliyette iç talep kaynaklı bir yavaşlama gözlenmektedir. Sanayi üretim endeksi Ocak ayındaki hızlı daralmanın ardından Şubat ayında bir miktar toparlanmış olsa da Ocak-Şubat döneminde bir önceki çeyrek ortalamasının altında gerçekleşmiştir. İlk çeyrekte yurt içine yapılan hafif ve ağır ticari araç satışları bir önceki çeyrek ortalamasına göre gerilerken, mevsimsellikten arındırılmış tüketici kredileri ılımlı bir büyüme sergileyerek iç talepteki yavaşlamayı teyit etmiştir'' denildi.
Özette, öncü verilerin tüketim talebinde ikinci çeyrek için ılımlı bir toparlanmaya işaret ettiği, düzey itibarıyla zayıf seyretmesine karşın tüketici güveninde son aylarda iyileşme gözlendiği kaydedildi.
İç piyasadan alınan sipariş beklentilerinin Ocak ayındaki düşüşün ardından kademeli biçimde toparlandığı, buna ek olarak imalat sanayi firmalarının yeni yatırım planlarında kayda değer bir olumsuzluk görülmemesi ve tarım dışı istihdamdaki yukarı yönlü seyrin istikrarlı bir şekilde sürmesinin, talep beklentilerinde kalıcı bir bozulma olmadığını gösterdiğine işaret edildi.
Kurul'un, yılın ilk aylarında gözlenen yavaşlamanın sıkılaştırıcı politika tedbirlerinin yanında olumsuz hava koşulları ve dış belirsizlikler gibi geçici unsurların etkisini de yansıttığı ve önümüzdeki dönemde yurt içi talebin tekrar büyüme eğilimine gireceği değerlendirmesinde bulunduğu bildirildi.
-''İhracat istikrarlı artış eğilimini koruyor''-
Son dönem gelişmelerinin iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü biçimde sürdüğüne işaret ettiği, Avrupa ekonomisinde süregelen sorunlara rağmen ihracatın istikrarlı artış eğilimini koruduğu belirtildi.
Özellikle, on iki aylık birikimli cari dengede Kasım ayında başlayan iyileşmenin Mart ve Nisan aylarında daha da belirginleşmesinin beklendiği, orta ve uzun vadede ise Kurul'un, yatırımlarda devlet yardımını esas alan yeni teşvik paketinin bir yandan cari açığın azalmasına katkıda bulunurken diğer yandan arz yönünden büyümeye destek vereceğinin altını çizdiği bildirildi.
Özette, iş gücü piyasası verilerinin sanayi ve inşaat sektörlerinde bir süredir yaşanan istihdam kayıplarının durduğuna ve bu sektörlerde istihdamın yeniden artış gösterdiğine işaret ettiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
''Kurul, önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyetteki toparlanmayla birlikte istihdam artışlarının devam edeceğini öngörmektedir. Nitekim anket verileri iş bulma olanaklarındaki olumlu seyrin sürdüğünü göstermektedir. Yılın ilk çeyreğine dair öncü veriler de istihdamda ılımlı artış sinyalleri vermektedir. Bununla birlikte, küresel ekonomiye dair aşağı yönlü risklerin sürmesi önümüzdeki dönemde istihdam artışını sınırlayabilecek bir unsur olarak öne çıkmaktadır.''
PARA POLİTİKASI VE RİSKLER
Toplantıda, son üç aylık gelişmeler çerçevesinde Nisan Enflasyon Raporu'nda yer alması öngörülen enflasyon tahminlerinin de değerlendirildiği belirtilerek, Kurul üyelerinin, enflasyonu etkileyen ana unsurların Ocak Enflasyon Raporu öngörüleriyle büyük ölçüde uyumlu bir seyir izlediğini, ancak enerji fiyatlarındaki artışlar nedeniyle, kısa vadede enflasyonun öngörülenden daha yüksek seviyelerde gerçekleşebileceğini ifade ettikleri bildirildi.
Kurul'un, geçici artışların enflasyon görünümünü bozmasına izin vermeyeceğini belirterek bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde ek parasal sıkılaştırmanın daha sık uygulanabileceğini vurguladığına işaret edilerek, ''Diğer bir ifadeyle, enerji fiyat varsayımlarında 2012 yılına dair güncellemelerin enflasyon üzerindeki olumsuz etkisine rağmen, para politikasının bu etkiyi telafi edecek bir sıkılaşmaya gideceği öngörülerek, yüzde 6,5 olan yıl sonu enflasyon tahmini değiştirilmemiştir. Bu doğrultuda, Ocak Enflasyon Raporu'na göre kredilerin bir miktar daha ılımlı büyüyeceği ve toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüşe verdiği desteğin artacağı bir görünüm esas alınmıştır'' denildi.
ENFLASYON MAYSI'DA KESİN DÜŞÜŞ GÖSTERECEK
Kurul'un, yılın ikinci çeyreğinde enflasyonun oldukça dalgalı bir seyir izleyeceğine dikkati çektiği, Nisan ayında, elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışların tüketici enflasyonuna doğrudan etkisinin 0,5 puan civarında olacağının öngörüldüğü yinelendi. Bu nedenle Nisan ayında enflasyonun geçici olarak yükselip tepe noktasına ulaşacağı, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkileri nedeniyle yıllık enflasyonun Mayıs ayında keskin bir düşüş göstermesinin Haziran ayında ise bu düşüşün bir kısmının geri alınmasının beklendiği kaydedildi.
Merkez Bankası'nın Ekim ayından bu yana uyguladığı sıkı para politikasının ikincil etkileri sınırlaması, böylece geçici fiyat hareketlerinin yıllık enflasyon üzerindeki birikimli etkilerinin kademeli olarak ortadan kalkmasıyla enflasyonun aşağı yönlü bir seyir izlemesi beklendiği vurgulandı ve bu çerçevede Kurul'un, yılın üçüncü çeyreğinden itibaren enflasyonun kademeli olarak düşeceğini, özellikle son çeyrekte düşüşün belirginleşeceğini tahmin ettiği belirtildi.
Özette, Kurul üyelerine göre, enflasyonun ulaştığı yüksek seviyeler ve son dönemde kısa vadeli enflasyon beklentilerinde gözlenen bozulmanın, fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturduğu, 2011 yılının son üç ayında gerçekleşen keskin fiyat artışları nedeniyle enflasyonun bu yılın son çeyreğine kadar hedefin belirgin olarak üzerinde seyretmesinin beklendiği ifade edilerek, ''Bu durum, fiyatlama davranışlarının dikkatle izlenmesini gerektirmektedir. Merkez Bankasının Ekim ayından itibaren gerçekleştirdiği parasal sıkılaştırma ve iç talepteki ılımlı görünüm ikincil etkilerin ortaya çıkma olasılığını azaltsa da önümüzdeki dönemde temkinli bir yaklaşımla enflasyon beklentileri dikkatle takip edilecek ve orta vadeli enflasyon görünümünün hedefle uyumlu olması için gereken tedbirler alınacaktır'' denildi.
PARA POLİTİKASINDA ESNEKLİK KORUNACAK
Kurul ayrıca, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle para politikasında esnekliğin korunmasının uygun olacağını bildirdi. Kurul, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerinin dikkatle takip edileceğini, Türk lirası fonlama miktarının gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacağını kaydetti

Merkezden, Fonlama miktarında alt sınır 9 milyar TL



Merkezden, Fonlama miktarında alt sınır 9 milyar TL 




Merkez Bankası, 27 Nisan-10 Mayıs zorunlu karşılık tesis dönemindeki her hangi bir günde sağlanacak haftalık vadeli fonlama miktarı için planlanan alt sınırı 9 milyar TL olarak belirledi.

Merkez Bankası bankaların likidite yönetimlerini kolaylaştırmak ve toplam fonlama maliyetlerini öngörebilmelerine yardımcı olmak amacıyla bir hafta vadeli repo ihalesi ile sağlamayı planladığı fonlama miktarı hakkında kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirme kararı almıştı.

Merkez Bankası, 13-26 Nisan döneminde bu miktarı 1 milyar TL olarak belirlemişti.

Olası dış piyasa etkenlerden TL nin aşırı değer kaybetmesini önlemek adına yapılan bir girişim olarak değerlendirilebilir bu olay. Yani dövizin hızlı yükselmesini engellemek ..

Altını etkileyen faktörler


İspanya notunu eğer bizim piyasa şok gelişme olarak algılar ve düşüşleri sert olursa borsa 60,000 nin altını bulduğunda tekrar borsa için kısa-orta vadede alımlar düşünülebilir..
Ama tepkiyi görmeden bekleme de kal stratejisi şu an için uygun olanı..

Ayrıca FED in parasal genişlem için üzeirnde durduğu argumanlardan biri olan ABD büyüme rakamları 15:30 da açıklanacak beklenen 2,5% fazla değişim beklenmezken olası düşük rakamların altına olumlu (çıkar); yüksek rakamların ise altına olumsuz (düşer) etki yapabileceğini unutmayalım..

27 nisan

günaydın Arkadaşlar !
İspanya ekonomisini sene başından beri dikkatinize sunmuş ve Yunanistan'dan sonra piyasanın yeni oyuncaklarından biri olacağını paylaşmıştık.
İspanya cephesinden gelen bu not indirimi haberi İspanya sigorta faizlerini arttırabileceği gibi borsalarda satışa da sebep olabilir. Bir nevi beklenen kararlardan biriydi belki erken gelmesi supriz olsa da... Bu duurmda euronun dolar karşısında güçsüzleşecek olması, iç piyasa da özellikle dolar-tl dünkü aşağı düşüşten toparlanıp kafayı yukarıya çevirmesine sebep olacaktır.

Altın cephesinde Japon Merkez Bankası beklentiler dahilinde tahvil alımlarını  30trilyon yenden 40 trilyon yene ve süresini 2 yılda 3 yıla çıkartarak bir nevi parasal genişleme adımı atarak pozitof etki yapsa da; İspanya haberi ile değerlenecek dolara karşı altının zayıf kalmasına sebep olacaktır.

Sizlerinde farkettiği gibi yatay hareket yapılması istenen altın yukarı direnç rakamlarını kırmada zorlanmaktaç dün 1662 denenmesine rağmen 1661 den geri döndü.. bu durum kafalarda soru işaretine ve altının her an satışa geçebileceği izlenimi doğurabilmektedir.
Asıl yapılmak istenen kararsız ortam ve piyasanın kafasını karıştırmak ki bunda da başarılı olacaklara benziyor.

herzaman belirttiğimiz gibi dolar-tl cephesinde merkez-özel yerli yabancı piyasa oyuncuları dolar-tl nin kısa vade de 1,77-82 aralığında; orta vade de 1,74-81 aralığında olmasını kendi menfaatlerine daha yakın görmekteler..
bugün ons da ki hafif düşüşün dolar-tl nin tekrar 1,77 lere gelecek olması ile altın gram da belki fazla değişimi farketmeyeceğiz..

altın ons 1649-44 ü aşağı kırmadığı sürece kar satışı yapabilmek için yukarı yönlü hamle yapacağı beklentisine sahip iken; olası düşüşleri alım fırsatı olarak değerlendirmek gerekiyor.

bol kazançlar,

S&P İspanya’nın Notunu Düşürdü


S&P İspanya’nın Notunu Düşürdü

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, İspanya'nın kredi notunu, ülkenin ekonominin daraldığı ortamda bankacılık sektörünü daha fazla mali destek sağlayamayacağı endişeleri ile A'dan BBB+ seviyesine indirdi. S&P ayrıca İsparya'nın A-1 olan kısa vadeli notunu A-2'ye indirdi ve uzun vadeli notların görünümünün
'negatif' olduğunu bildirdi.

S&P yaptığı açıklamada, "İspanya'nın bütçe yörüngesinin ekonomik daralmanın etkisi ile kötüleşmesi büyük olasılık. Aynı zamanda İspanyol hükümetinin bankacılık sektörünü daha fazla mali destek sağlamaya ihtiyaç duyması olasılığı artıyor. Bunun sonucu olarak İspanya'nın net kamu borcunun daha da artması riskinin yükseldiğine inanıyoruz"değerlendirmesinde bulundu.

Bu durum, sonraki aşamada kredi notunun yeniden düşürülebileceğine işaret ediyor. 

 AB’de sert bir çalkantı beklenebilir. Citibank’a göre İspanya bu sene Yunanistan benzeri bir Troika kredi programına girmek zorunda kalacak.

26 Nisan 2012 Perşembe

fed ve tcmb

FED Q3 için yani parasal genişleme yani bol keseden dolar dağıtma yapabilmek için ne bekliyordu..
3 ekonomik gelişmeye kendini odaklamıştı değil mi?
1. enflasyon
2. işsizlik
3. büyüme

ilk 2 sinden bu ay FED in istediği rakamlar geldi... Sıra da büyüme var..  ABD büyüme rakamları da yarın açıklanacak .. Kötü gelebilecek büyüme rakamları FED in piyasalara dolar verelim (Q3) fikrien sokabilir.. Daha doğrusu zaten fikirlerinde Q3 var da eyleme geçme kararı alabilirler..

Peki yarın ki büyüme rakamları ne anlam ifade ediyor..
büyüme rakamları
1. beklenenden düşük geleceği bekleniyorsa ya da düşük gelirse dolar endexi  düşecektir.. (dolar-tl de beklenebilir gevşeme)

2. beklenenden düşük büyüme rakamı geldiğinde altın onsunda yükselme görülür...

tersi durumlarında tersi sonuçlar ortaya konur..

Biz sahsen karar ya da veriden önce görüşlerimizi ilettiğimiz için düşük büyüme rakamı beklentimizi ve bu sebeple ons da artış, dolar da düşüş bekleyen taraftayız..

Not: TCMB sıkılaştırma kararı aldı ki bu da doların aşağı gitmesi anlamına gelir..
  • EK PARASAL SIKILAŞTIRMA İÇİN GEREKMESİ HALİNDE HAREKETE GEÇEBİLİRİZ derken Başçı, dolarda yukarı yönlü kısa vade de sert hareketlere izin vermeeyceklerini iletirken ayrıca petrol artışlarına da kendimizi hazırladık ve gereken mudahaleyi yapabiliriz mesajı ile yüksek dolar kuru bekleyenleri hayal kırıklığına uğratacak beyanatlar vermektedir..  
kısa ve özetle...
alınmış olan ve bu seviyelerden alınacak altınların KAR BIRAKMADAN AŞAĞI DÜŞECEĞİNİ bekleyenlerden değilim..

dolar gevşedi,

Artık rahatlıkla ;
dolar ve altın alımı için takip pozisyonu alınabilir..
tl den sadece dolar-tl düşünenler  1,7690 yukarı yönlü aşılmazsa 1,7490 hedefine gideceğini unutmasınlar;  bu yuzden dolar alacakalrın ilk etap da dolar-tl kurundan daha çok bugünler ons yüksek iken alsınlar ki daha sonra elde ki dolarları ons düşünce altına geçtiklerinde daha çok gram altın alabilsinler..

ons da 1662 denemesini kırmasını bekleyenlerdeniz.. bu çerçeve de dolar tl nin gevşemesi takip edilebilir..
karı görünce sat mantığını unutmadan bol kazançlar dilerim,

26 nisan

Günaydın Arkadaşlar !
Altın ve piyasaları uzun süredir takip eden arkadaşlarımız da kabul ederler ki en sakin bir FED gecesi yaşandı.
Ve inanın Bernanke ne şiş yansın ne kebap tarzı ile güzel geçiştirdi.. Bırakın yukarıları ters bir lafında aşağı çok sert inebilirdi.. Çünkü herkes aşağı için pozisyonunu almışlardı. Bu yüzden yukarı ihtimalini unutmamalıyız şeklinde telkinde bulunmuıştuk..

dolar-tl cephesinde ki düşüşlerin beklenilen  gelişme olduğunu ve istisnai günlerin de sonuçlarının bir süre sonra gerçekleştiği için ve ayrıca FED in doları zayıflatma ( ihracat ayağını yükseltme , carisini düşürme) girişimi yapacağı belliydi.. Aslında gerek Türkiye, gerek Breziya, Macarlar hatta Hindistan bile ya faizleri sabir tutarak ya da bazıları düşürerek FED öncesi dolar gevşeyeceği mesajını vermişlerdi.
Nitekim gevşeme ile birlikte ons da ki yükselişin yerelde altın gram kurunda fazla değişimi gitmesi (yukarı yönlü) sağlanacaktı. Yani biz de bile eğer dün ons tepki alımları ile sert bir yukarı çıkış yapsa idi dolar-tl kurundan dolayı günü birlik hızlı çıkışları tl cinsinden göremeyecektik.

FED belki de en ucuz şekliyle dün atlatıldı.  Sert yükselişler olmadı belki denilebilir ama hepimizde biliyoruz düşüşler olsa idi daha sert yapacaktı.  Artık altında yatay hareket başlatılma isteği çok aslında.. Ama 2012 de ABD seçimleri ve ekonomide ki problemleri , AB sorunları, Çin vb sorunları buna engel gibi görülmekte.. Gram altın tl olarak 3-5 sene 0-5 tl aralığında  ileri geri bandında yatay hareket ettiğini de unutmayalım..

25 Nisan 2012 Çarşamba

Bernanke son noktayı koyacak

şu an 1627 lere inen altın ile kulaklarımı çınlatsanız da bir anormallik var bu işte....
onsun yol olması gerek şimdi ama tık yok :)
dolar ise belli zaten o düşüşte.. birkaç gün öncesinden o rengini belli etmişti zaten..
ons da yukarılara gitmeli artık.. yoksa spakulatif eller güzel bir ters köşeye yatıracak ...
parça parça alındı ise gene sigortalıyız demektir..

aşağıda 1621 ;
yukarıda 1644 ,
yön bekleyenler için kırılma noktası..
Bernanke ile son söz söylenecek.. çok temkinli ve dikkatli konusacağı kesin...

FED oyun peşinde

Arkadaşlar !
Dolar kendini 1,7760 destek seviyesine atamadığı sürece 1,74-75 e doğru düşüş devam edecektir.. Hatırlarsak 1,82 den beri uzak durduğumuz bir kağıt dolar..

ons için herkes düşüş yönünde '' BAHİS'' oynadığı bir gerçek.. Lakin yukarı tarafı unutuluyor.. Eğer unutuluyorsa yanlış edilir..
Bir nebze alımlar düşünülebilir..
Hep nakitle girmekten iyidir..
Bernanke bugün doları üzebilir.. Q3 soylemlerine yakın bir tavır izleyecek.. Cüzdanını gösterecek belki de verecek mi Haziran ya da seçimden önce o zor görülse de bir muamma.. Ama agzının ucundan kaçırmayı bırakın azıcık bile gösterebilir ucundan..

Bizim gibi Gelişmekte Olan Ülkeler grubuna giren paralar değerleniyor.. (örnek: dolar-tl düşüyor gibi )... Gene bu ülkeler ya faizlerini indiriyorlar (en son Macarlarda katıldı) ya da düşükte koyuyorlar.. Tam FED gibi davranıyorlar..  Bu durum yapılıyor ve olası ons fırlamarından yerel olarak altn gram yükselmesin diye.. ( yani ons artsa bile dolar-tl düşüreceklerinden fazla etkisini ya da pastanın en büyüğünü bize yedirmek istemeyecekler)

Başvurun.. paranızı geri alın..



Alınan bu karar tüketiciyi fazlasıyla mutlu edecek. Paranızı geri alabilirsiniz
Tüketici mahkemesi, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin tüketiciye ödenmesine yönelik önemli bir karar aldı...

Kayıp kaçak bedelinin tüketiciye iadesi konusunda mahkemeler emsal kararlar vermeye devam ediyor. Son olarak Sakarya'da yaşayan Necmettin Göymen, kayıp kaçak bedelinin iadesi için Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ'ye (SEDAŞ) yaptığı başvurudan sonuç alamayınca Serdivan Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na şikâyette bulundu. Göymen, haksız yere alınan kayıp-kaçak bedelinin hesaplanarak iadesini talep etti. Başvuru üzerine savunması alınan SEDAŞ, kayıp-kaçak bedeli dahil tüm bedellerin ilgili abonelere tahakkuk ettirildiğini ve Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'nun (EPDK) bilgisi dahilinde yayınlanan kanun ve yönetmelikler çerçevesinde işlem yaptıklarını belirtti. SEDAŞ, savunmasında hakem heyetlerinin EPDK kararları ve mevzuatla ilgili karar verme yetkisinin bulunmadığı görüşüne yer verdi.

Şikâyeti karara bağlayan hakem heyeti, enerjiyi abone olmadan ve hiçbir ücret ödemeden kullanan kişilerin bulunup bedelinin o kişilerden tahsil edilmesinin esas olduğunu kaydetti. SEDAŞ'ın savunmasını yeterli görmeyerek tüketicinin mağdur edildiği sonucuna varan hakem heyeti, kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedelinin hesaplanarak Göymen'e iade edilmesine karar verdi. SEDAŞ, hakem heyetinin kararına itiraz için Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Dağıtım şirketinin kaçak elektrik kullananlardan alamadığı parayı dürüst vatandaşlardan tahsil etme amacı içinde bulunmadığını ifade eden SEDAŞ'ın avukatı Pınar Çolak Yaşar, hakem heyetinin kararının yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın iptalini istedi. Göymen ise hakem heyeti kararının doğru olduğunu savunarak SEDAŞ'ın talebinin reddedilmesini istedi.

SEDAŞ'ın başvurusunu reddeden mahkeme, şu görüşlere yer verdi: Şirketin kaçakları yerinde tespit edip muhatapları yerine faturalarını düzenli ödeyen vatandaşlara yönelmesinin hiçbir vicdanda ve yasal çerçevede olumlu yer bulmasına imkân bulunmuyor. Sistemde enerji nakli sırasında meydana gelen kaybın tüketiciden tahsil edilmesi amacıyla bu bedelin tahakkuk ettirilmesi abone sözleşmesine ve tüketici haklarına aykırılık teşkil ediyor. Sistemdeki kaybı önleme konusunda yeterli tedbiri almayan şirketin, bu eksikliğini tüketiciden tahsil etmesi için yasal hakkı bulunmuyor. Öte yandan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, bir genelge yayımlayarak kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğunu bildirdi.

Elektrikte tasarruf tuzağına dikkat!


Elektrikte tasarruf tuzağına dikkat! 

Vatandaşları 'elektrik faturalarında yüzde 25 indirim' vaat ederek kandıran satıcılar, elektrik dağıtım şirketlerinin de adını kullanıyor.

Elektrikte tasarruf yaptırdığı iddia edilen cihazlar yeniden ortaya çıktı. Akşam'ın haberine göre elektrik faturalarına Ekim 2010 ve Nisan 2011 tarihlerinde yapılan zamların ardından özellikle internet ve tele marketing yöntemiyle yeniden pazarlanmaya başlandı. Ancak uzmanlar, tüketicileri bu cihazlara karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyor; çünkü bu cihazlar elektrik faturalarında tasarruf sağlamak bir yana fatura tutarını da artırıyor.
Bu cihazların satışının önlenmesi için Reklam Kurulu ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na da başvuruda da bulunan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), bu konuda henüz bir karar alınmadığı ve bu cihazların serbestçe satıldığından şikayetçi. Vatandaşların bilgilendirilmediğini belirten EMO yetkilileri, faturaları azalttığını iddia eden aletleri laboratuvar ortamında incelettirip bir rapor halinde ilgili tüm birimlere sunduklarını söylediler.
NASIL KANDIRIYORLAR?
EMO'nun hazırladığı rapora göre bu tür cihazları satanlar kompanzasyon yaptığını iddia ediyor. Kompanzasyon, elektrik akımının iş görmeyen gücü yani körgüç olarak tanımlanan 'reaktif enerji'nin sisteme geri verilerek, toplam elektrik üretiminde yaratacağı gereksiz artış etkisini önleme işlemine verilen isim. Ancak mevzuata göre mesken abonelerine, tek fazla beslenen abonelere, bağlantı gücü 9 kW'a kadar olan abonelere' reaktif enerji tarifesi uygulanmıyor. Yani bu cihazlar meskenlerde herhangi bir işe yaramıyor. Raporda elektrik tasarruf cihazı adı altında satışa sunulan bu tür aletlerin zaten kayda girmeyen bu reaktif enerjiye yönelik küçük kompanzasyon aletleri olduğuna vurgu yapılarak tüketiciler uyarılıyor.
35 LİRAYA DA VAR 135 LİRAYA DA
Herhangi bir arama motoruna 'elektrik tasarruf cihazı' yazdığınızda karşınıza yüzlerce tasarruf cihazı satan internet sitesi çıkıyor. Hepsi de son yapılan elektrik zammının büyük puntolarla aktaran haberlere yer veriyor. Cihazın özellikleri çeşitli videolar eşliğinde anlatılıyor. Farklı marka, biçim ve büyüklükteki cihazların fiyatları da büyük değişiklik gösteriyor. 35 TL'den başlayan fiyatlar 125-130 bin TL'ye kadar çıkıyor.
ZAYIFLAMA HAPINDAN FARKI YOK
ELEKTRİK Mühendisleri Odası yöneticisi Orhan Örücü:
Bu aletlerin meskenlerde ve tek fazla bağlanan yerlerde hiçbir etkisinin olmadığını hatta tüketimi artırdığını saptadık ve ilgili kurumlara bildirdik. Tasarruf artık Türkiye'de bir sektör haline geldi. 2 hap için 5 kilo verin gibi bir durum bu da. Vatandaşların tasarruf isteği sömürülüyor. Bu pazarın büyüklüğü hakkında kimsenin bir bilgisi yok, satın alan 100 kişiden en fazla 2'si ilgili makamlara şikayet ediyor. Bu cihazlar merdiven altında kolaylıkla yapılıyor maliyeti de en fazla 10 TL, o nedenle hesaplaması da zor. Vatandaşlar ceplerinden hiç para harcamadan tasarruf edebilirler.
ZAMLARDAN SONRA ATIYOR
TÜKETİCİ Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Sıtkı Yılmaz: Bizim 'tasarruf tacirleri' olarak adlandırdığımız bu sektör zamların ardından faaliyetlerini artırmaya başladı. Ne kadarlık bir pazar oluştuğunu söylemem zor çünkü sadece bizim değil hiç kimsenin elinde böyle bir istatistiki bilgi yok ancak hiç durmadan bu işe devam ettiklerine göre hatırı sayılır bir büyüklüğe ulaştığını söyleyebiliriz.
REKLAM KURULU'NDAN 200 BİN TL CEZA
REKLAM Kurulu tüketicilerin cep telefonlarına 'Tebrikler! kol saati kazandınız, fotoğraf makinesi kazandınız' şeklinde mesaj gönderen şirketlere ceza kesmeye devam ediyor. Bu mesajların ardından 'Hediyenizi alın ve tasarruf cihazı almak için hemen arayın' diyen firmalara verilen toplam ceza tutarı 200 bin TL'yi buldu.
Bu cezalara karşın şirketler satış yapmaya devam ediyor, kısa mesaj yöntemini bırakan şirketler şimdi de dağıtım şirketlerinin adını kullanıyor.
DAĞITIM ŞİRKETLERİ DE UYARIDA BULUNUYOR
SON aylarda bu cihazları pazarlayan şirketler, çalışma yaptıkları bölgelerdeki dağıtım şirketlerinin ismini kullanmaya başladı. Mart ayında İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım Şirketi (AYEDAŞ) 'elektrik tasarruf cihazı' adı altında satılan cihazlarla hiçbir ilgisinin olmadığını açıklamak zorunda kaldı. Şirket mesken tarifesinden elektrik kullanan abonelerin bu cihazlar sayesinde herhangi bir tasarruf sağlayamayacağı uyarısında da bulundu.
Aynı durumu Sakarya bölgesinin elektrik dağıtımını yapan Sedaş da yaşadı. Sedaş Bşkanı Bekir Sami Güven tasarruf cihazı adıyla herhangi bir cihazı müşterilerine önermediklerini söyledi. Güven, konuyla ilgili çok sayıda şikayet aldıklarını söyledi.

EPDK: GÖREV ALANIMIZA GİRMİYOR
Akşam'A konuşan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu yetkilileri 'Bu konudaki şikayetleri duyuyoruz, bu cihazların tasarruf sağlama özelliği yok ancak bizim görev alanımıza girmiyor. Biz Kurum'dan lisans alan şirketleri denetlemekle yükümlüyüz, tüketicilerin Reklam Kurulu'na başvurmalarını öneriyoruz' dediler.
nakit TL ciler
dolar,
altın
gümüş
sepet için güzel bir gün parça parça alımlar..

25 nisan

Günaydın Arkadaşlar !
Dolar_tl nin 1,77leri denediği şu günde altın gramı 93 lü rakamlar ile artık sınıra girmiş görülüyor.
gümüş ve altın tl açısından cazip hale gelmekte yavaş yavaş...
1 gramı 1 usd den daha ucuz duruma düşen bir gümüş var.. hareketlilik isteyenler bu süreçte gümüşe daha da çok odaklanabilirler..
altın ise 92-93 lü rakamlar ile korkutacak seviyelerde değil..

akşam 19:00 FED faiz vb kararı ardından Bernanke konuşması 21:00 de.. altın için sert hareketlerin gözlenebleceği saatler..
biz mesai dışında olacağız herzaman ki gibi..
ufak alımlar yapılabilir çıkışlardan yararlanabilmek adına..
düşüşlerde kendini kısa vadede toparlayacak gibi görülüyor altın.. çünkü 1600 lü rakamlar ne zirve ne diip tam orta trend...

zaman buldukça yazmaya gayret edeceğiz gün içi,
bol kazançlar

24 Nisan 2012 Salı

direncin yukarda 1649 aşağıda 1631 olduğunu tekrar yenilemek isteriz..
1649 - 1662 arası hızlı geçildiğinde hedef 1696 kırılıp 1700 denemesine;
1631-1624 arası hıza aşağı kırıldığında 1580 hedefine gideceği görülüyor...
yani altıncıların 1624 stop loss seçebilirler.. hani %100 altındayız satsak mı dedikleri yer olabilir..
ya da yukarıda 1662 kırılmadığında yapılabilir..
1649-1631 arasına ne varsa elinde tut dönemidir..
ayrıca alım yapcakların TL den altına yaklaşmaları daha mantıklı görülüyor..
platin bayağı aşağlara kaydı aman dikkat altını yanına çekebilir;  ama aplatin aşağıdan desteklenmeye başladı altının yanına çıkabilir. bu kaygan zeminde bankaları izin verenler gümüşe gözünü diksinler..kademeli düşüş hala bekliyoruz ve ardından çıkış..
30 un altı eğer görülürse alımlar hızlanıp çok güzel karlar verir birkaç ay ardından...
ama lütfen
dolar
tl
altın vb
sepetler yapın

dolar

sabahta yazdığımız gibi alımlar az az  yapılabilir...
korku var belki de bizde ondandır... aşağı düşme potansiyeli azalsa da düşüşü olduğunda sert olacağı tekniklerden belli..
yarın FED haziran toplantısı öncesi bir yoklama yapacak piyasaları ..
belki de yemleyecek..

Nakitte olanların ya da elinde altın olanların
dolar alarak destek verebilirler altınlarına..
doların 1,7820 denemesi bri başarırsa beklenen 1,77 duvarına gelecek.. kırışı sert olacağı kesin..
bankalar ile çalıştığımızda 1,77-1,82 aralığında alış satış makası hesapladığımız da al satın riski ortada..
gerekli desteği ya da direnci kırmadan sadece dolar-tl al sat yapanların daha temkinli olması gerekiyor..

Hint Bayramından kınalar :)

Biz de saat 17:00 iken Hindistan'da saat  19:30 ...
yani onların gündüzü ve mesaisi bitti.. dolayısıyla bayramları da bitti.
Gerçi bayram arefesinde alınırdı alınacak altınlar vb.. her ne hikmetse dün altın çıkmadı bugün de öyle..
şimdiden sonra ki çıkışlar ise ABD nin eseri olacağından Hint Bayramı var altın ralliye başlayacak gibi iddaalı sözlerin sadece sizleri yem olarak oralara çekmek  olduğunu ve kuru gürültü bir tezahurat şeklinde reklam dan ibaret olduğunu unutmayınız..
Özetle 24 Nisan Hint Bayramını hatırlatalım istedim.. Ne kadar yalan ve kandırmaca üzerine Sizlere tuzak kurulduğunu biliniz.. Bu hafta altın ons da her zaman olduğu gibi ABD koyacak adını...

KART NUMARALARININ ŞİFRESİ


KART NUMARALARININ ŞİFRESİ

Kredi kartı numarası 16 haneli bir sayı dizisinden oluşur ve kartınızın ön kısmında altta yer alır. Bu numara parçalara bölündüğünde kredi kartlarının şifrelerini ortaya çıkarıyor. Kredi kartı numarasındaki ilk sayı kartın hangi ödeme sistemini kullandığını gösterir. Visa kullanan kartlarda kredi kart numarası 4, Mastercard kullanan kartlar da kredi kartı numarası 5 ile başlar. Kredi kartı numarasının birinci hanesi de dahil olmak üzere prefix denen ilk 6 hane kartın hangi banka tarafından verildiğini belirtir. Bu numara Bank Identification Number (BIN), yani kartı veren bankayı tanımlayan numaradır. İlk 6 haneyi izleyen 9 hane banka tarafında müşteriye atanan hesap numarasıdır. Bu 9 hane 0-9 arasındaki sayılardan oluşur.
Buna göre; dolandırıcılar tarafından kişilerden güvenlik için istenmeyen ilk dört numarayı tahin etmek hiç de zor değil. Çünkü zaten 4 numaradan sonra verdiğiniz ilk iki numara kredi kartınız hakkındaki tüm bilgileri veriyor. İlk dört haneden sonra verilen ilk iki hane kredi kartının hangi bankaya ait olduğunu gösteriyor. Böylece ilk dört hane kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor. Dolandırıcıların kredi kartı numaranızı bulması işte bu kadar kolay.

Üç Kuruş Tasarrufu Olan Ne Yapacağını Bilemiyor



Üç Kuruş Tasarrufu Olan Ne Yapacağını Bilemiyor



* Üç kuruş tasarrufum var. Ne yapayım?
* Dedemden kalan arsa satıldı. 100 bin lira para oldu. Altın mı, dolar mı alayım?
* Yastık altında 2 bin dolarım var. Bozdurayım mı?
* Banka faiz vermiyor. Parayı çekip ev mi alayım?
* Mevduat mı, altın mı, dolar mı yoksa borsa mı? Hangisi iyi?

Üç kuruş tasarrufu olan, bu işten anladığını sandığı kimselere bunları soruyor? Bu işten anlayan kaldı mı bilinmez ama soru yöneltilenler ağızlarında lafı dolandırarak, anlaşılmaz cevaplar veriyor:

- En iyisi bir sepet yapın. Biraz ondan, biraz bundan. Yarısı mevduat, diğer yarısı altın ve dolar olsun.
- En iyisi bankadaki görevliye sorun.
- Yok yok… Borsadan anlayana danışarak hisse senedi alın. Saklayın.
- Altın ucuzladı ama… Gene de en iyisi altın.

Üç kuruş da olsa Türk insanı için tasarrufu çok önemlidir.

- Sanayileşmiş ülkelerde insanlarda ‘yarın endişesi’ yoktur. Hastalandığında bakılır. İşsiz kaldığında işsizlik maaşı alır. Emekliliğinde sokakta kalmaz. Aç kalmaz.
- Bizim insanımızda devamlı ‘yarın’ endişesi vardır. Yarın belirsizdir. O nedenle bir yanda üç beş kuruş ‘ölüm – kalım’ parası olmalıdır.
- Kadınlarımızın altın bilezikleri ve altın takıları bu tür güvence arayışına dönük tasarruflardır. Kocaları işsiz kalınca, çocuklarına okul parası gerekince, eve buzdolabı alacakları zaman bozdururlar.
- Ninelerimiz sandıklarında ‘ne olur ne olmaz’ diyerek 3 – 5 altın saklar.

Bankalar faiz vermez oldu

Bankalar ‘kumbara’ dağıtarak, ‘tasarrufu teşvik ikramiyesi’ dağıtarak halkı tasarrufa alıştırdı, tasarrufların bankalara mevduat olarak yönelmesini sağladı.

Faiz oranlarının yüksek olduğu dönemde halk bankalarda mevduat hesaplarındaki tasarruflarını artırdı. Çünkü faiz geliri ek bir gelir oluyordu.

Şimdilerde bankaların mevduata ödedikleri faiz ‘enflasyonun ana parayı aşındırmasını’ önleyemiyor. Faiz, ‘sıfır faiz’in de altına düştü.

Banka faizi çok önemli. Çünkü halkımızın tasarruflarının çoğu bankalarda mevduat hesabında. Mevduat hesabındaki tasarrufların faizi sıfırlanınca halk (bankalardan parasını henüz çekmiyor ama) bankalardaki mevduat hesaplarına para yatırmıyor.

Yurtiçindeki yerleşiklerin toplam tasarruflarının dağılımı şöyle:

- Bankalardaki TL mevduat hesaplarında 416 milyar TL var. 2011 Mart ayından 2012 Mart ayına mevduat hesaplarındaki para (faiz eklemesi dahil) sadece yüzde 5.5 oranında arttı.
- Devlet İç Borçlanma Senetlerinde (bonoda – tahvilde) 68 milyar birikim var. Bir yıllık artış yüzde 7.4 oranında.
- Borsada (hisse senedinde) 62 milyar TL var. Yıllık birikim artışı yüzde 3.3 oranında.
- Bireysel emeklilik fonlarında 16 milyar TL var.
- Bu yatırım araçlarına yönelen TL tasarruflar bir yılda sadece yüzde 4.4 oranında arttı.
- Bankalardaki döviz mevduat hesaplarında 2011 Mart ayında 99 milyar dolar vardı, bu mart ayında da toplam birikim rakamı değişmedi.

Mevduattaki, bonodaki, borsadaki para artmıyor

Mevduattaki, borsadaki, bonodaki para artmıyor. Bu durumda şu sorulara cevap aranması gerekir:
- Acaba halkımız geliri düştüğü için tasarruf yapamaz mı oldu?
- Acaba halkımız tasarrufa ayıracağı para ile gereksiz tüketim harcaması mı yapıyor?
- Acaba halkımız faiz, reel (enflasyondan arındırılmış) faiz oranlarının sıfırın altına düşmesi nedeniyle bankalardan uzaklaştı mı?
- Acaba halkımız tüm tasarruflarını gayrimenkule mi yöneltti?
Döviz ve altına eskisi kadar ilgi olmadığı görülüyor. Altın fiyatları yükselirken bir ara ilgi vardı. Ama 1 gr altın 106 TL iken 95 TL’lerde dolanmaya başlayınca, altına ilgi duyanlar korktu.
Döviz fiyatındaki oynaklık dövize ilgiyi soğuttu. Eğer döviz alan var ise, yastık altında tutuyor demektir. Çünkü bankalardaki döviz mevduatı hesaplarında artış yok.

Konutta balon oluşuyor

Gelelim ‘zurnanın fırt sesi veren deliği’ne… Düşük faiz konut piyasasını patlattı. Şişirdi. Konutta balona yol açtı. Halkımız diyor ki, “100 bin dolara konut alırım. Yıllık 5 bin dolar kira getirse, bankaların TL’sına ve dövize verdiği faizden fazla getiri demektir. Üstelik gayrimenkulün değeri artar…”

İşte bu yaklaşım önce talebi patlattı, sonra konut sektöründe balona yol açtı. (Biz bu filmi ABD’de konut balonu oluşurken de gördük.)

İyi de… Halk ne yapacak?

Bu uzun yazıyı okuyanlar, “Sen de ağzında geveleyip durdun… Ne söyleyecek isen açık açık söyle” diyecekler. İyi de, “Üç kuruş parası olana, kim akıl verebilir ki?” (1) Bu işin riski – vebali var. (2) Burası Türkiye A’bicim… Yarın ne olacağı belli değil. O nedenle ‘en garantili klasik cevap’ şudur:

- Getirisi az da olsa, banka mevduatı iyidir. Para güvencededir. İstenildiğinde çekme imkanı vardır.
- Küçük tasarrufçunun borsada doğru yatırım yapması güçtür. Küçük yatırımcıdan borsa ile ilgilenenlerin bankaların yatırım fonlarından yararlanmaları doğru olur.
- Altın, döviz getirisi olmayan, fiyatı oynak riski yatırım alanlarıdır. Küçük yatırımcı gönlü çekiyor ise birikiminin bir bölümünü (tamamını değil) dövize, altına bağlayabilir.
- Gayrimenkul yatırımı gayrimenkulün yerine, özelliğine göre kimine kazandırır, kimine kaybettirir.
Son zamanlarda fiyatlarda balon oluştu. Stok oluştu. Yatırım yapacakların dikkatli olması gerekir. Arsa ve tarla yatırımı uzun dönemde önemli ölçüde değer artışı sağlayabilir.


Güngör URAS
Milliyet

24 nisan

Günaydın Arkadaşlar !
bütün uğraşlarına rağmen aşağı taraftan 1621 i kıramayan bir altın ons görülmekte..
1631 üstü ufak ufak alımlar ile olası çıkışları kaçırmamak gerekir..
parça parça alımlar, 1621 kırılma riski olduğundan faydalı olacaktır.
Gümüş ve platinin daha adamakıllı düştüğü görülmekte..
Gümüş te toplanılması mantıklı görülüyor.

zaman kısıtlılığı ve işlerden dolayı arada gene parça parça yazarız inşallah.

Yalnız 1631 nin altında birkaç saatten fazla kaldığında sert satışlara maruz kalabilir bunu da unutmyalım..